Kitap Listesi

“Abi resmen 1984 aynı Türkiye ya” Söylemlerinize Boyut Katacak 10 Distopya

Demir Ökçe – Jack London

 birinci kitap Demir Ökçe – Jack London

Distopya dendiği zaman kültürlü bir giriş yapmak istiyorsanız Demir Ökçe okumanız gereken bir kitap. Neden diye soracak olursanız ilk distopya eserlerden biri olarak gösteriliyor. 1907 yılında yayınlanmış olması ise onu bambaşka bir yere koyuyor. Jack London bir sosyalist ve kitap içinde bunu bağıra bağıra gösteriyor desek yeridir. Roman özellikle faşist yapılanmanın dünyayı nasıl vahşete sürükleyeceğini ve devrimci duruşun nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Twitter’da alıntı paylaşmanız için size benden bir kıyak.

“Bilim adamları şehirlerde büyük tahıl ambarları kurup sulama kanalları yaparken, onlar açlığın ve salgın hastalıkların Tanrı’nın gazabı olduğunu ilan ettiler.”

“Hükümetlerinizi, saraylarınızı, sürdüğünüz sefalarınızı sizden alacağız! İşte o günden itibaren tarladaki köylü gibi, şehirde aç kalmış kavruk çırak gibi ekmeğinizi kazanmak için siz de çalışacaksınız.”

“Siyasetçiler de uşaktan başka bir şey değillerdir.”

Küçük bir not: Silivriye Distopya kitap isterseniz bize ulaşabilirsiniz.

Biz – Yevgeni Zamyatin

 ikinci kitap  Biz – Yevgeni Zamyatin

Demir Ökçe ile deneyim kazanıp Biz kitabı ile yeni bir seviyeye geçiyoruz. Biz, benim de en sevdiğim distopya eserlerinden biridir. İnsanların hayatını ne kadar kısıtlanabileceğinin en büyük göstergesidir. Bilim her ne kadar gelişmişse de insanların karanlık bir zamanda yaşamasına engel olamamıştır. Bu aynı zamanda bilime sahip olunmuş bir dünyadır. Size burada iki alıntı bırakıp sonraki kitaba geçiyorum.

“İnsan son sayfasına kadar ne olacağı bilinmeyen bir roman gibidir. Başka türlü olsaydı okunmaya değmezdi.”

“Onlara göre itaat erdemdi, gurur ise kusur. “BİZ” Tanrı’dan, “BEN” ise Şeytan’dan geliyordu.”

Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley

10 Distopya Önerisi üçüncü kitap Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley

İkinci seviyeye geçtiğimize göre Cesur Yeni Dünya’yı da okuyarak artık distopya konusunda boyutlu ve derinlikli cümleler kurabiliriz. Bu, ortamlarda +1 puan kazandıracaktır. Artık karşılaştırmalı bir distopya okuyucusu oldunuz. Tebrikler. Cesur Yeni Dünya da diğer örneklerden çok uzak değil fakat burada anlatılan her şey sanki bir ütopya gibidir. İronik bir ütopya. Bu arada “Biz” gibi bu roman da 26. yüzyılda geçmektedir. İçeriğe dair pek detay vermeden 1984, Biz ve Cesur Yeni Dünya ile meşhur distopya üçlüsünü bitirmiş oluyorsunuz.

“Belki de dünya, başka bir gezegenin cehennemidir.”

Damızlık Kızın Öyküsü – Margaret Atwood

10 Distopya Önerisi dördüncü kitap Damızlık Kızın Öyküsü – Margaret Atwood

Ve şahane bir örnek olan Damızlık Kızın Öyküsüne hoş geldiniz. Mutluluk, iç huzur, toplumsal birliktelik gibi gibi konuları bolca duyup gördük, artık kadınların da değerini anlayıp iki seviye birden atlamanın zamanı geldi. Kadınların tüm hakları elinden alınmış ve umutsuz bir havası olan bu distopya eseri şahane bir başyapıt. Kitabın ayrıca iyi bir dizisi var.

“Bir fare de istediği yere gitmekte özgürdür, labirentin içinde kaldığı sürece.”

“Ama bazen konuşmamak da aynı derecede tehlikelidir.”

“Susturulanlar duyulmak için yaygara koparacaklardır, sessizce de olsa.”

Fahrenheit 451 – Ray Bradbury

10 Distopya Önerisi beşinci kitap  Fahrenheit 451 – Ray Bradbury

Evet, seviyeler atlandı, kitaplar okundu. Fahrenheit 451 ile kitapların değerini anlama vakti. Kitapların yakıldığı ve okuyanın “çıldırdığı” bir distopya hayal edin. Fahrenheit 451’i okuduğunuzda belki kitapları biraz daha farklı görebilirsiniz. Listeyi buraya kadar takip ettiyseniz artık kitaplar hayatınızın vazgeçilmez bir entelektüel aktivitesi olabilir.

“Bir kadın kitaplar uğruna yanabiliyorsa, kitapların içinde bir şeyler olmalı…”

“Kitaplar, aptal olduğumuzu bize hatırlatmak için var…”

“Mutlu olmamız için gerekli her şeye sahibiz, ama mutlu değiliz. Bir şey eksik. Etrafa bakındım. Ortadan kaybolduğunu bildiğim tek şey, on – on iki yıldır yaktığım kitaplardı. Bu yüzden kitapların faydası olur diye düşündüm.”

Swastika Geceleri – Katharine Burdekin

10 Distopya Önerisi altıncı kitap  Swastika Geceleri – Katharine Burdekin

“Burdekin, Swastika Geceleri’inde yedi yüz yıllık Nazi hegemonyasının ardından bir Avrupa hayal ederken, faşizmin tehlikeleri hakkında uyarıda bulunmaktan daha fazlasını yapıyordu. Burdekin’in kitabı, faşizm analizlerini, Hitler ve onun döneminin özelliklerinin ötesine geçerek ifade etmesi açısından önem taşımaktadır. Faşizmin erkek hegemonyasının olağan gerçekliğinden, cinsiyet rolleri açısından erkek ve kadınları kutuplaştıran bir gerçeklikten nitelik olarak değil, nicelik olarak farklı olduğunu iddia eden Burdekin, davranışın “eril” ve “dişil” şekillerini hicvetmektedir. Bu açıdan Nazi ideolojisi, “erkeklik kültünün” en uç noktaya ulaşmış halidir. Erkeklik kültüne karşı öne sürülen güçlü argümanların yanı sıra bu bağlantı, Burdekin’in kitabını 1930 ve 1940’larda yazılmış diğer pek çok anti faşist karşı ütopya kitabından ayırır.”

Katharine Burdekin’in 1937 yılında yazdığı bu romanda kendi adını kullanmamıştır. Murray Constantine takma adıyla yazar ve öyle yayımlanır. Listemizde ikinci kez feminizm odaklı kitapla karşılaşıyoruz. Bunun sebebi hala öğrenecek çok şeyimizin olması ve bu kitapta Burdekin’in her şeyi çok açık ve net bir şekilde söylüyor. Birkaç alıntı ile bunu göstermeye çalışacağım.

“Şiddetin, gaddarlığın ve fiziksel cesaretin sizi “gerçek bir erkek” yapacağını sanıyorsunuz!”

“Elli yıl öncesine göre tecavüzün yaygınlaşmasında muazzam bir artış vardı ve tecavüz cezaları gittikçe hafifliyordu. Von Wied’in teorisi, kadınların reddetme hakkının ve aile hayatının erkekliğe bir hakaret olduğuydu; kadınlar hayvandan farksızdı.”

Otomatik Portakal – Anthony Burgess

10 Distopya Önerisi yedinci kitap Otomatik Portakal – Anthony Burgess

Otomatik Portakal üzerine binlerce şey okumuş olabilirsiniz. Bu benim bile sıkıldığım bir konu açıkçası. Çok sevdiğim bir kitap olmadı. Filmini Stanley Kubrick 1971 yılında çekmesiyle kitap daha da değerlendi. Ortamlarda sinema alıntıları ile ve “Abi Corç orvıl ya” yerine “abi kübrik ya” demek istiyorsanız filmini mutlaka izleyin.

Körlük – Jose Saramago

10 Distopya Önerisi sekizinci kitap Körlük – Jose Saramago

Körlüğün salgın hastalık gibi yayıldığı bir toplumda korku ve paniğin hakim olması sonucu ahlaki değerlerin çöktüğü bir dünyaya hoş geldiniz. Artık bu kitap ile birlikte seviyeleri takmayı bırakıp, oturup düşündüğümüz yeni bir boyuta geçiyoruz.

Bütün olaylar adı bilinmeyen bir ülkenin yine adı bilinmeyen bir şehrinde geçiyor. Bütün karakterlerin yine bir ismi yok. Herkesin bir sıfatı var ayrıca kitapta nokta ve virgül dışında herhangi bir noktalama işareti de yoktur.

Saramago okuyacağınız en ilginç yazarlardan biri diyebilirim -ki bunu okuduktan sonra “Görmek” kitabına mutlaka bakın.

“Asıl körlük, umudun tükendiği bu dünyada yaşamaktı.”

“Bir insanın neden öldüğünü sormak saçmadır, neden öldüğü zamanla unutulur, yalnızca bir tek sözcük kalır geriye, öldü.”

Sineklerin Tanrısı – William Golding

10 Distopya Önerisi dokuzuncu kitap Sineklerin Tanrısı – William Golding

Genelde çocukluğun en masum olduğumuz zamanlar olduğu söylenir. Sanırım bu kısım Golding’in aklına takılmış olacak ki, oturup böyle bir şaheser yazmış.

“Demek istediğim şu; bizden başka canavar yok belki.”

“Acaba bir yangın, dörtnala giden bir attan daha mı hızlı ilerler?”

“Yani korku sizlere zarar vermez, düşlerin zarar veremediği gibi.”

BONUS:

Zaman Makinesi – H.G. Wells

Mülksüzler – Ursula Le Guin

Bu iki kitabı koymadan böyle bir listeyi tamamlayamazdım. Mülksüzler görebileceğiniz en iyi Ütopya-Distopya karşılaştırmasına sahip bir eser. Zaman makinesi ise gelecekten öngörüler sunan nadide bir bilimkurgu eseri.

Tüm bu kitapları okuduktan sonra Silivri’nin soğuk olacağını düşünüyorsanız, korkmanıza gerek yok. Sizin ruhunuz çölde bile üşümeye mahkûm.

Not: Bu listede yazılanlar eğlenmek amaçlı yazılmıştır.

Paylas:
error0
fb-share-icon20
Tweet 20
fb-share-icon20
Mehmet Fatih Balkı

Mehmet Fatih Balkı

Eğitim öğretim hayatı boyunca birçok bilimsel proje içerisinde bulundu. Çevre üzerine yaptığı projeler ile Türkiye ve bölgesel dereceler kazandı. 2015 yılından beri fanzin okuru ve emekçisidir. 2016 yılında Parantez İçi Fanzin 2018 yılında ise Lagari Bilimkurgu fanzinlerini çıkarmaya başladı. Lagari Bilimkurgu adı altında Yerli ve uluslararası bilimkurgu yazarların işlerini fankit ve fanzin olarak yayınladı. Şu an yayınlanmış bir fankiti bulunmaktadır. Fanzin tarihi üzerine araştırmaları halen devam etmektedir. Elindeki yerli ve uluslararası fanzin arşivlerini bir gün "Fanzin Müzesi" adı altında sergilemeyi hayal etmektedir.

Bir yanıt yazın