Transhümanizm ile Telepati ve Telekinezi Mümkün mü?
Teknoloji firmaları ve bazı üniversiteler insanların beyin gücüyle makinelerle ve insanlarla iletişim kurmasını sağlayacak teknolojiler üzerinde çalışıyorlar. Direkt olarak beyne takılabilen ya da bir başlık gibi kullanılabilen araçlar sayesinde dijital olarak telepati ve telekinezi yakın gelecekte mümkün hale gelebilir.
Günümüzde hala parapsikoloji ve doğaüstü güçlerle ilgilenen alanların konusu olan telepati ve telekinezi transhümanist bir yaklaşım olan teknolojinin insan vücuduna entegre edilmesiyle gerçek hayatta somut hale gelebilir.
Brain-Brain Interface (BMI) ya da Brain-Computer Interface (BCI) yani Beyin-Makine ya da Beyin-Bilgisayar Arayüzü adı verilen sistemle beyin dalgaları okunarak makine diline çevriliyor. İnternete bağlı olan sistem daha sonra makinelerle veri alışverişi yapabiliyor. Kullanıcı beyin gücüyle uzaktaki makineleri kontrol edebiliyor.
BMI, elektrotlar sayesinde beyin sinyallerini ölçerek makine diline çeviriyor. Elektrotların uygulandıkları yere göre çeşitleri de değişiyor. Beynin içine, kafatasının altı ya da beynin üzerine (electrocorticography, ECoG) ya da kafatasının üzerine (electroencephalography, EEG) yerleştirilebiliyor.
Günümüzde bazı insanlar vücutlarına yerleştirdikleri bazı implantlarla hızlıca ödeme yapabilmek, evinin garajının kapısını otomatik olarak açabilmek ya da kimlik tanımlama gibi nispeten basit bazı işlemleri yapabiliyorlar.
Ancak Beyin-Makine Arayüzü ile çok daha geniş kapsamlı işlemleri makinelere yaptırmak mümkün hale geliyor. Bu işlemler içerisinde İHA kullanmak, robotları kontrol edebilmek, bilgisayarda yazı yazabilmek ve oyunlardaki karakterleri kontrol edebilmek gibi şeyler var.
Telepati ve Telekinezi Üzerine Güncel BMI Teknolojileri
Amerikan Savunma Bakanlığı’nın araştırma ve geliştirme kolu DARPA, Rice Üniversitesi’ndeki araştırmacılarla birlikte insansız hava araçlarını zihinle kontrol etmek ya da giyilebilir elektronik cihazlar geliştirmek gibi askeri uygulamalarda kullanılacak teknolojiler için çalışıyor.
Rice Üniversitesi’nden Jacob Robinson, insansız hava aracını uçuran pilotun doğrudan düşünce yoluyla sinyal göndererek uçağı çok daha hızlı hareket ettirebileceğini söylüyor.
Microsoft konuyla ilgili sitesinde, kafaya takılan bir başlık ile EEG sinyallerini okuyabilen bir BCI geliştirdiklerini anlatıyor. Bu teknoloji sayesinde doğrudan Elektroensefalografik sinyaller (EEG), Fonksiyonel Yakın Kızılötesi Spektroskopi (fNIRS), Manyetoensefalografi (MEG), Fonksiyonel Manyetik, Rezonans Görüntüleme (fMRI), Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) sinyallerini okuyabilirken, dolaylı yollardan kalp atış hızı, göz bebeği genişlemesi, galvanik cilt direnci (GSR), bakış dinamikleri, jest / duruş / yürüyüş dinamikleri gibi verileri okuyabildiklerini anlatıyor.
Google ise geliştirdiği BCI teknolojisi için almış olduğu patent için hazırlamış olduğu dokümanda kullandıkları yöntemi detaylı bir şekilde anlatıyor. Google burada hem kafa üzerinden hem de beyin üzerine yerleştirdikleri elektrotlar ile beyin aktivitelerini ölçüp kullanabildiklerini anlatıyor.
Facebook, 2019 yılında bu konuda çalışan özel bir araştırma şirketi Ctrl-labs’ı satın almıştı. Kafaya yerleştirilen bir başlık sayesinde Sosyal VR dünyası Horizon’da kullanıcıların sanal karakterleri beyin gücüyle kontrol edilmesi mümkün hale geliyor.
Elon Musk’ın Neuralink projesinde direkt olarak insan beynine çip yerleştiriliyor. Benzer şekilde bir BMI olmasına rağmen projenin asıl amacı; alzheimer, demans ve omurga hasarları gibi hastalıkları tedavi edebilmek.
Bunlar dışında pek çok firma, üniversite ve kurum halihazırda BMI ve BCI üzerine çalışıyorlar ve ürünler ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Hatta şu anda satışta olan ürünler bile var. (Buradan detaylı inceleyebilirsiniz)
Ancak en ilginç olanı ise sizin kendi beyin-bilgisayar arayüzü projenizi geliştirebilecek olmanız.
OpenBCI adlı girişim size gerekli tüm donanımı sağlarken veriyi ve yazılımı ücretsiz olarak veriyor. Açık kaynak kodlu olarak geliştirilen yazılımlar ve donanımlar herkese açık anonim beyin aktivite verilerini kullanıyor.
BBI (Brain-Brain Interface) ile Dijital Telepati
Diğer yandan direkt olarak beyinden beyine iletişimi sağlayacak Beyin-Beyin Arayüzü (BBI) de geliştirildi.
Washington Üniversitesi ve Carnegie Mellon Üniversitesi’nden bilim insanları, insanların beyin sinyalleri alınarak birbirlerine düşünsel veri aktarabildiklerini başardığını açıkladı.
Bu iş için geliştirilmiş olan BrainNet adı verilen bir arayüze bağlanan 3 kişi düşünce gücüyle tetris oynamayı başardılar. Çalışma henüz emekleme aşamasında olmasına rağmen %81 başarı oranına sahip.
Yapılan çalışmada 3 kişiden ikisi bilgi gönderici diğeri ise bilgi alıcı pozisyonunda olacak şekilde BrainNet’e bağlı olarak bulunuyor. Bilgi göndericiler tetris bloklarının düştüğü ekrana bakarak gelen blokların döndürülmesini sağlamak için veri göndermek zorundalar.
Bunu yapabilmek için hızlı yanıp sönen bir led ile yavaş yanıp sönen başka bir lede bakmaları gerekiyor. Alıcının bloğu döndürmesini istediklerinde hızlı yanan lede bakıyorlar, döndürülmesini istemediklerinde ise yavaş yanan lede bakıyorlar.
Bu işlem şimdilik çok basit gibi görünse de öncelikli olarak amaç; komutların istenen şekilde gönderilip gönderilemediğini anlamak. Teknik mükemmelleştikçe daha farklı ve karmaşık komutların gönderilmesi mümkün hale gelecek.
BCI ve BBI Hayatımızı Nasıl Değiştirebilir?
Kafanızın içerisine internete bağlanarak veri alışverişi yapan bir cihaz yerleştirildiğinde internete bağlı her şey ve herkesle zihinsel olarak bağlantı kurmuş olursunuz.
Bu sayede telepati ve telekinezi durumuna benzer bir şekilde insanlarla zihin gücüyle sohbet edebilirken, her ne kadar Star Wars’taki Jedi’lar gibi olmasa da telekineziye benzer bir şekilde internete bağlı olan uzaktaki makineleri hareket ettirip kontrol edebilirsiniz.
Cihazları düşünce gücüyle kontrol edebildikten ve beyinler arası iletişimi sağladıktan sonra iletişim biçimlerimizde ve dolayısıyla ilişkilerimizde köklü değişiklikler olabileceğini tahmin edebiliriz.
Sosyal medya yoluyla tanışıp yaşanan ilişkiler daha gerçekçi bir boyut kazanabilir.
Artık birisiyle sesli konuşmak gerekmeyebilir. Zihnimizde oluşan görüntüleri başkalarına kusursuz bir şekilde aktarabiliriz. Daha da ötesinde birisine duygularımızı daha net olarak gösterebiliriz. Bu durumda şu anda hiç hazır olmadığımız mahremiyet sorunları ortaya çıkabilir.
BMI ile insanlarla ve makinelerle düşünce gücüyle iletişim kurarken neleri nasıl paylaşacağımızı yönetecek prosedürlere ihtiyaç olacaktır. Şu anda düşünemediğimiz farklı etik kurallar ortaya çıkabilir.
Günlük yaşantımızda gerçek duygularımızı saklama eğilimindeyiz. Gerçek duygularımızı gösterme imkanı varken bunu saklamaya çalışmak ilişkilerde olumsuz durumlara yol açabilir.
Günümüzde birisini telefonla aradığımızda telefona cevap vermediğinde ya da geri dönüş yapmadığında onun hakkında olumsuz düşünüyoruz ya da başına kötü bir şey geldiğinden endişe ediyoruz.
Pek çoğumuz sevgilisi ya da eşi uzaktayken görüntülü görüşmek mümkün olduğu halde kamerayı açmak istemediğinde sadakatinden şüphe duyuyor.
Diğer yandan beyin aktivitelerimizin yine teknoloji firmaları tarafından alınıp kullanılması söz konusu olabilir. Bunun için “Facebook Beynimizi Okuyacak” yazımızı okuyabilirsiniz.
İnternete bağlı çalışan BCI ve BBI implantlarının hack’lenmesi de ayrı bir sorun olabilir. Kişisel ve hassas bilgilerimizin ele geçirilmesiyle tüm finansal bilgilerimiz, şifrelerimiz, günlük rutinlerimiz, özel hayatımızdaki deneyimlerimiz tüm boyutlarıyla başkalarının eline geçebilir. Beynimize takılı bir cihazın irademiz dışında mesajlar ve komutlar göndermesi çok farklı sorunlara yol açabilir.
Günümüzde Facebook hesaplarını ele geçiren bilgisayar korsanlarının neler yaptıklarını biliyoruz.
Bilim kurgu eserlerindeki fantezi olarak görülen pek çok tema teknoloji sayesinde mümkün hale geliyor, ne dersiniz?
Kaynaklar
0
20
20
20
