Ümit Büyükyıldırım’dan “Bilimkurgu Mikro Öyküler”
Günümüzde kimsenin vakti yok. Vaktimiz olsa bile ciddi bir odaklanma sorunu yaşıyoruz. Bir tarafta sürekli bizi dürten sosyal medya ve internet, diğer tarafta saatlerimizi keyifle harcayabildiğimiz bilgisayar ve televizyon… Eski günlerdeki gibi oturup uzun uzun bir şeyler okuyamıyoruz.
Böylesi hızlı zamanlarda kısa şeyler okuyabiliriz. Kısa romanlar, kısa öyküler, hatta mikro öyküler. Peki, mikro öykü nedir? Belki de edebiyat dünyasının en ünlü mikro öyküsünü bu noktada örnek gösterebiliriz. Amerikalı yazar Ernest Hemingway şöyle yazmış:
“Satılık. Bebek patikleri. Hiç giyilmemiş.”
Entropol Kitap, yıllar önce iki kez bilimkurgu mikro öykü yarışması düzenlemişti. Yarışmalar yerli bilimkurguda bir mikro öykü hareketliliği yaratmıştı. Daha sonra, bilimkurgu yazarı Mehmet Kardaş uzun süreli bir bilimkurgu mikro öykü yazma serüvenine başladı. Kardaş, üç yıldan beri her gün bir mikro bilimkurgu öyküsü yazıyor.
Bilim.org kurucusu Ümit Büyükyıldırım, her gün olmasa da bir süredir mikro bilimkurgu öyküsü yazıyordu ve sonunda, mikro öykülerinden oluşan bir e-kitapla karşımızda.
Bilimkurgu Mikro Öyküleri, 100 mikro öyküden oluşuyor. Öykülerin kategorilere ayrılmış olması çok mantıklı ve faydalı: Teknoloji öyküleri, robot öyküleri, uzay öyküleri, uzaylı öyküleri ve diğer öyküler.
E-kitapta bilimkurgunun birçok temasına ilişkin öykü var. En beğendiğim öykülerden üç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Görünmezliği sağladık, nesneleri ışınlamayı ve yaşlanmayı geciktirmeyi bile başardık ama uçan arabalar hâlâ yok!”
“Dünyalı mültecileri ne yapacağız?’
‘Kendi gezegenlerini yok ettiler.’
‘Üç farklı gezegenden de kovuldular.’
‘Onları neden kabul edelim ki?’
‘Başlarının çaresine baksınlar!’
‘Merhaba dünyalılar!’
‘Gönderdiğiniz Voyager sondasını bulduk.’
‘Irkınızla tanışmak için geldik.’
‘Ama… diskte tarif ettiğinizden farklı görünüyorsunuz.’
‘Biraz geç kaldınız.’
‘Geldiğimizde soyları çoktan tükenmişti.’
‘Artık biz yaşıyoruz.'”
Yukarıdaki örneklerde de gördüğümüz gibi Ümit Büyükyıldırım, bilimkurgu ile mizahı birbirine harmanlamayı gayet başarılı bir şekilde kotarmış. Ayrıca, bazı bilimkurgu klişelerinden kaçmayı da başardığını söyleyebilirim.
Kitapta dikkatimi çeken tek hata, öykülerde tüm konuşmaların ayrı ayrı tırnak işaretleriyle ayrılmış olması. Yukarıda paylaştığım üçüncü öyküde de benzer bir durum mevcut. Her bir cümlenin ayrı şekilde tırnakla ayrılarak yazılması, sanki her cümlede karşılıklı konuşma varmış gibi bir hataya düşürüyor okuru.
Ümit Büyükyıldırım’dan mikro öyküler dışında kısa öykülerden oluşan bir kitap bekliyorum. Tabii, farklı yazarlardan mikro öykü atılımları da beklediğim gibi.
Ümit Büyükyıldırım’ın “Bilimkurgu Mikro Öyküler”ine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
İndirmek için: https://bit.ly/39WTOSU
Online okumak için: https://bit.ly/3gwmLrf