Radiant Black: Yepyeni Bir Süper Kahraman

Bağımsız çizgi romancılığın kalesi Image Comics’in yeni süper kahraman serisi Radiant Black gelecek vadediyor. Usta yazar Kyle Higgins’e daha çok renklendirmenliğiyle tanıdığımız Marcelo Costa eşlik etmiş. Costa, daha önce Higgins’in Power Rangers’ını renklendirmişti.

Henüz ilk sayısı yayınlanan çizgi romanın çizimleri yumuşak ve hoş olsa da fazla ihtişamlı değil, yine de Higgins’in yansıtmak istediği hikayeye uymuş. Yazarın nasıl bir hikaye anlatmak istediğini kendisinin ve Image Comics’in önceki işlerine bakarak tahmin edebiliyoruz. Radiant Black’in nasıl bir seri olduğunu daha iyi anlamak için öncesinde iki çizgi roman serisinden bahsetmemiz gerekiyor.

Kyle Higgins’i şu anki üne kavuşturan, Boom Comics’in modern Power Rangers serisidir. Bu çizgi roman o kadar başarılı oldu ki çocukluk nostaljimiz olan Power Rangers’ı çizgi roman hayranları arasında yeniden meşhur etti ve yeni sinema filmine kadar giden süreci başlattı. Boom’un Power Rangers’ının başarısının sırrı Higgins’in sadece süper kahramanlara değil maskenin altındaki insanlara da odaklanması, karakterleri ve karakter ilişkilerini sempatik biçimde yansıtmasıydı. Modern, yumuşak ve çok etkileyici çizimler de eşlik edince Power Rangers, bir çizgi roman franchise’ı olarak yeniden doğmuş oldu. Böylece Image’ın yeni Invincible yapmak istediği seriyi başkasına teslim etmesi düşünülemezdi.

Peki nedir bu Invincible? Radiant Black’in atası Invincible, 2003 yılından 2018’e kadar yayınlanmış popüler bir bağımsız süper kahraman çizgi romanıdır. Amazon’da bu ay içinde serinin animasyon uyarlaması yayınlanmaya başlayacak. Invincible, başarısını Robert Kirkman’ın yeteneğine borçlu. Yazar, liseli bir genç olarak yarattığı karakterin yalnızca maceralarını değil, kelimenin tam anlamıyla biyografisini ortaya koydu. Mark Grayson’ın büyümesine, lise mezuniyetine, üniversitede çuvallamasına, dünyanın koruyucusu haline gelmesine, evlenmesine ve baba olmasına şahit olduk. Yazar pek çok twist ve yan hikaye yazıp on beş senelik yolculuğun sonunda bunları başarıyla toparladı, bir yandan da kendi süper kahraman evrenini yarattı. Hayranlar benzer bir seri okumak istiyordu.

Radiant Black aynı evrende geçmese de ton olarak Invincible’a çok benziyor ve onun halefi olduğunu belli ediyor, tabii hikaye ve tasarımlardaki Power Rangers esintisini de unutmamak gerek. Image Comics’in süper kahramanlarla ilişkisi kurulduğu zamana kadar dayanır. Marvel ve DC gibi büyük şirketlerin şartlarından bıkıp usanan başarılı yazar ve çizerler istedikleri gibi üretebilmek için kurdu bu şirketi aslında. Ancak Spawn hariç hiçbir süper kahramanlarının Marvel ve DC ile yarışamaması sebebiyle 2000’lerin başına kadar bu türden uzaklaştılar. Ardından Robert Kirkman ortaya çıktı. Kendisinin Invincible dışında Walking Dead çizgi romanı da çok geniş kitleleri kendine çektiği için Image’a sonradan dahil olup ortaklığa yükselen ilk ve tek kişi oldu. Yani kendisinin seçip şans verdiği bir seriye bizim de şans vermemizde fayda var.

Kirkman, her serisinde aile temasını işlemesinin yanında, karakter gelişimlerini detaylı işlemesi ve hikayesini çok geniş zamanlara yayarak anlatmasıyla biliniyor. Hatta bu yüzden çoğu çizgi romanının ilk ciltleri çok çekici olmuyor ve 3.- 4. ciltten itibaren insanı sürüklemeye başlıyor. Radiant Black’in ondan çokça esinlendiği kesin. İlk sayı fena olmasa da sonraki sayıların daha etkileyici olacağını tahmin ediyorum.

Aslında Radiant Black’in ortaya koyacağını hissettirdiği hikaye ilgi çekici. Nathan Burnett otuzuna gelmiş olmasına rağmen bir baltaya sap olamamış bir yazardır. Los Angeles’taki başarısız kariyerinin ve borç batağına saplanmasının ardından ailesinin yanına döner. Burada bulduğu bir ışık topu onu süper kahramana dönüştürür… Klişe görünmesine rağmen ilk sayıda kavga dövüş yerine tamamen Nathan’ın hayatına ve psikolojisine odaklanmamızla benzerlerinden ayrılıyor seri. Sayının sonunda benzer güçlere sahip birinin banka soyduğunu görüyoruz ve ilk kötümüz belli olmuş oluyor.

Seri devamlı olarak duyuruldu, yeterince ilgi çeker ve uzun yıllar devam ederse adını klasikler arasına yazdırma ihtimali yüksek. Bu yüzden takip etmenizi öneriyorum. İyi okumalar.