Otherlife: Çerezlik Bilimkurgu Filmi (2017)

Teknoloji her zaman iki yönlü olmuştur. Birçok icat, buluş veya teori amacının aksine yol açtı. Bunun binlerce örneği var ama en basiti tüm dünyanın bildiği atom bombası olarak gösterilebilir. Otherlife filmi bunun güzel bir temsili.

2017 yılında yayınlanan film büyük bir ses getirmedi. Başrolde Jessica De Gouw oynuyor. Gerçekten filmin yıldızı. Oyunculuğunu ben pek sevemedim ama yönetmen muhtemelen Jessica’nın ne kadar güzel gözleri olduğunu fark etmiş. Neden derseniz sürekli bir esrarengiz göz pozları yakalanmaya çalışılmış. Bu göz pozları filmin konusuna aslında uygun ama bir yerden sonra sizi sıkmaya başlıyor.

Filmin konusu şöyle, ana karakterimiz Ren Amari babasının buluşunu geliştirip bir göz damlası icat ediyor. Bu damla kodlanabilir bir kimyasal. Bu damla ile insanlara daha önce hiç tatmadıkları anıları beyindeki nöronlara bir yol çizerek yaşatabiliyor. Kimyasalı kullandığınızda size bir günlük bir deneyim yaşatıyor ve bu süre gerçek hayatınızda sadece birkaç saniyeye tekabül ediyor. Tabii ki başta dediğim gibi bu icat farklı yönlere çekilebilir.

Filmin öyküsünün başarılı olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen duyacağınız veya izledikten sonra sizin de yapacağınız yorumlardan biri “sanki bir Black Mirror bölümü gibi” olacağına eminim. Çünkü gerçekten öyle.

Filmin can alıcı cümlesi ise sanırım budur: “It’s only a minute”

Yönetmen koltuğunda çok da deneyimli olmayan biri Ben C. Lucas oturuyor. Çekimler için tek diyebileceğim bazı zorlama sahneler dışında fena değildi ama yer yer daha iyisi olabilirdi demekten kendinizi geri alamıyorsunuz.

Filmin kurgusunun fena olmadığını söyleyebilirim. Biraz daha çalkantılı olabilir miydi? Belki. İzlediğinizde bu arada kalmışlığı siz de yaşayabilirsiniz.

Otherlife hakkında genel yorumum ortalama üstü. İyi bir bilimkurgu öyküsü barındıran fena kurgulanmamış bir film. Her ne kadar eski bir film olsa bile spoiler vermeyeceğim. Yemek yerken vakit geçirmelik bir bilimkurgu filmi arıyorsanız. Doğru bir seçenek olabilir.