Öykü

Numara: 136

Yorgunluk öylesine ağırdı ki bir süre yatakta gözleri kapalı uzanmayı tercih etti. Yavaşça doğrulmaya çalışırken hala gözlerini açmakta büyük bir zorluk çekiyordu. Yalpalayarak metalik banyoya doğru ilerledi. O sırada aynadaki saatle göz göze geldi. Küfür ederek hızlıca hazırlandı ve kapıda onu bekleyen asansöre bindi.

Günaydın Akif Bey. Harika bir iş günü sizi bekliyor. Bu kadar yüce bir iş tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Kat 1 – Danışma

Kat 2 – Çocuk Destek

Kat 3 – Danışmanlık ve Psikolojik Destek Birimi

Kat 4 – Tesis Giriş İşlemleri

Katınıza ulaşmış bulunmaktasınız. İyi çalışmalar.

Ayaklarını sürüyerek mutfaktan bir kaşık kahve aldı. Ağzına attı ve çiğneyerek ona ait olan sandalyeye oturdu. Sıra numarasını açtı.

1 numaralı kadın ona doğru yaklaşırken büyük bir üzüntü ile kadının mor suratını inceledi. Yanındaki çalışma arkadaşı sessizce ona eğilip fısıldamasa belki de ağlamaya başlayabilirdi.

“Bugün değişim günü, bu sefer seni kesin tesise verecekler. Daha fazla kaçamazsın.”

Büyük bir bıkkınlıkla bankoya titreyen ellerini dayamış kadına seslendi.

“Adınız?”

“Cemile Kutlu”

“Tesis için mi geldiniz yoksa destek mi alacaksınız?”

Titreyen sesiyle ‘tesis için’ dedi kadın.

Bilgisayara döndü ve dua ederek ismi girdi. Karşısındaki sonucun ağırlığı büyük bir bulut gibi tüm birime çökmüştü. Tesise gitme fikri iyiden iyiye sinirini bozmuş halde kadına döndü.

“Kusura bakmayın Cemile Hanım. Sistemde tesise girecek yeterli krediniz yok. İsterseniz danışmanlık önerebilirim.”

Kadının gözlerindeki ifadeyi görür görmez anladı. O kadar çok görmüştü ki bu gözleri hiç tereddüt etmeden güvenlik butonuna bastı.

“Kredim yetmiyor demek! 1 senedir gelip duruyorum. Her defasında danışmanlık gibi boktan bir cümleyle beni yolluyorsunuz. Kocamın haberi olmadan buraya gelmem ne kadar zor oldu biliyor musun siz? Ne gerekiyor tesise girmek için. İlla ölmem mi lazım? Siz kim oluy…”

Arka taraftaki müdür odasının kapısında yanan ismi ile dikkati kadından uzaklaştı. Gerçi ismini görmeseydi de dinlemek ister miydi emin değildi.

Elleriyle şakaklarını yoklayarak sandalyeden kalktı.

Dosyasını inceleyen müdür gülen bir surat ve nazik bir sesle konuşmaya başladı.

“Bugün izinlisiniz Akif Bey. Yarından itibaren tesiste çalışmaya başlayacaksınız. Bu birimde yapmış olduğunuz her şey için teşekkür ederim. Umarım tesiste de daha iyi işlere…”

Günaydın Akif Bey. Harika bir iş günü sizi bekliyor. Bu kadar yüce bir iş tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Kat 1 – Danışma

Kat 2 – Çocuk Destek

Kat 3 – Danışmanlık ve Psikolojik Destek Birimi

Kat 4 – Tesis Giriş İşlemleri

Kat 5 – Tesis

Tesise hoş geldiniz Akif Bey. İlk iş gününüz kutlu olsun.

Danışma ile yapılan kısa süreli bir görüşmeden sonra gösterilen odaya girdi. Bir bilgisayarın başında oturan 30’lu yaşlarında genç bir adam dalgın dalgın dosyalara bakıyordu.

Gırtlağını temizleyerek adamın dikkatini çekmeyi başardı.

“Ahmet Bey, ben Akif. Bugün ilk günüm.”

Adamın suratına büyük bir gülümseme yerleşti.

“Ah, evet. Hoş geldin Akif. Çok vaktimiz yok hadi hemen işe başlayalım. Burası giriş, tesis arka tarafta.  Sen burada çalışacaksın, oraya girmeyeceksin. Hadi odanı göstereyim o sırada bilmen gerekenleri anlatırım.”

Odadan çıkıp labirenti andıran gri koridorlarda ilerlemeye başladılar.

“Öncelikle takımda seni görmekten büyük bir keyif duyuyoruz. İş arkadaşlarınla yakında tanışırsın. Zaten giriş biriminde çalıştığın için bu kuruluşun tarihini ve amacını biliyorsun. Bu konuyu kısaca geçeceğim.

Bizim amacımız ülkedeki tüm kadınların iyi şartlar altında özgür bir birey olarak yaşamalarını ve maruz kaldıkları her türden şiddet ve zorbalıktan mümkün olan en az zarar ile kurtulmalarını sağlamaktır. 10 senedir bu amaç uğruna çalışıyoruz. Sadece bu tesiste 800’ü aşkın kadın korumamız altında. Burada onlara konforlu odalar, sosyalleşme imkânı ve her türden psikolojik desteği sağlamaya çalışıyoruz.

Sistem basit. Kredisi yeten kadınlar bize başvurur, biz de onları ve tabi var ise çocuklarını onlara zarar veren kişiden uzaklaştırarak burada güvenli bir şekilde-

“Hapsedersiniz.”

Omzunun üstünden Akif’in suratına baktı Ahmet.

“Efendim?”

“Burada güvenle yaşamalarını sağlarsınız dedim.”

“Kesinlikle!”

Şimdi sana kredi sistemini açıklayayım. Sen kredi kontrol bölümünde çalışacaksın.”

“Ben zaten kredi sistemini biliyorum daha önce girişte çalıştım.”

“Hayır, sen kredinin ne olduğunu biliyorsun. Kredinin nasıl belirlendiğini bilmiyorsun.”

Bu sırada girdikleri küçük odada ortadaki bilgisayarı işaret etti Ahmet.

“Burası senin. Otur bakalım. Sana açıklayayım.”

Akif’in üstünden eğilerek ziyaretçi tabanına girdi.

“Burada tesiste bulunan tüm kadınların numaraları mevcut. Onlara isimleri ile seslenemezsin. Onlarla bağ kuramazsın. Bu danışmanlık ve psikolojik destek departmanının işi. Zaten bağ kurmanı da önermem. Mutlaka kredileri düşer, tesisten ayrılırlar, sen üzülürsün.

Buradaki numaralardan birine tıkladığın zaman kredisini görebilirsin. Mesela 321 numaranın kredisi 2200. Bu gayet iyi bir rakam.

Krediler tamamen halkın elindedir. İşin acıklı kısmı budur. Halk bir kadına ne kadar üzülürse o kadar kredi toplanır. Kredilerin %65’i Twitter tarafından sağlanır. Bir kadının isminin geçtiği hastag ne kadar çok kullanılırsa o kadının kredisi o kadar yükselir. %5 Facebook, %20 Instagram, %10 haberlerdir. Tesise kabul kredisi ne kadar?”

“Nasıl bilmezsiniz? Kadınlar buraya o kredi ile giriş yapıyor.”

“Hayır hayır. Siz kadınları kabul ettiğiniz anda tüm hesaplarımızdan kadının giriş duyurusunu yaparız. Bu süreçte popülarite artar ve kredi yükselmeye başlar. Kadınlar daha tesise giriş yapmadan tüm sosyal mecralarda ismi duyulur. Böylece tesise girene kadar kredisi çoktan yükselmiş olur. Buraya 1000 krediden daha düşük giriş yapan olmadı henüz.”

Ya olursa diye sormak istedi Akif. Fakat alabileceği cevap onu korkutmuştu. Tüm şaşkınlığını bastırıp soruya cevap vermeye odaklandı.

“100 kredi ile giriş yapıyoruz.”

“Anladım. Bundan sonrası basit. Her gün düzenli kontroller yapılır. Kadınları çağırırsın, kontrolü yaparsın. Limit 1000 kredidir. Zaten takıldığın zaman buradakiler sana yardımcı olacaktır. Henüz gelmediler ama burada 3 kişi çalışacaksınız. Gelen kişinin kredisi 1000 kredi üstü ise Hakan Bey devralır ve günlük işlemleri halleder. Eğer sınır altı ise Gülten Hanım devralır ve gelen kişi çıkış işlemleri için bir üst kata yollanır. Her gün krediler biraz daha düşer. Ve yeni gelenler onların yerini alırlar.

Bunun dışında şuan için bilmen gereken bir şey yok sanırım. Konuşmalar standarttır. Önünde yazılı olan kartta ne demen gerektiği yazılı. Lütfen kartlara sadık kal. Sanırım bu kadar.”

Ahmet gülümseyerek arkasını döndü ve kapıya ilerledi. Sonra aniden döndü ve bir şey unuttuğunun farkına vararak işaret parmağını salladı.

“Ah, bir de şey var. Buradaki kadınlarımız güvende tabi ama buradan ayrılmak zorunda kalan ya da hiç giremeyen bir sürü kadın var. Onlardan biri öldürüldüğü zaman bilgi sana gelecek. 24 saat bekleme süren var. Öldürülen kişi 3000 krediyi aşarsa biz devralırız. Cenaze işlemlerini hallederiz, avukat tutarak mahkeme sürecinin destekçisi oluruz ve öldürülen kadının yakınlarına maddi destek sağlarız. O kadına bunu yapan cani cezasını bulana kadar peşini bırakmayız. Sen böyle bir durumda kredi kontrolünü sağladıktan sonra kat 7 hukuk işlemlerine dosyayı yollayacaksın.”

Akif’in kafası sorularla doluydu.

“Peki, krediyi geçemeyen kadınlara ne oluyor?”

“Nereden bileyim ben?”

“Nasıl yani? Hiç merak etmiyor musun ya da sormuyor musun?”

Ahmet Akif’in masasına elini koyarak eğildi ve kaşlarını çattı.

“Bu ülkede kaç kadın öldürülüyor biliyor musun sen? Bir süre sonra hepsi bir sayı haline geliyor. Merak etme. Burada o kadar çok post, hashtag, tweet göreceksin ki  bir süre sonra sen de duyarsızlaşacaksın.”

Akif alnını kaşıyarak acı bir şekilde güldü.

“İşte ondan hiç emin değilim.”

Ahmet Akif’in omzuna hafifçe vurdu.

“Dostum emin ol. O kadar çok duyarlının arasında duyarsızlaşmamak elde değil.”

Ahmet odadan çıktıktan Akif başını ellerinin arasına alarak bu ikiyüzlülük karşısında kusma isteğini bastırmaya çalıştı.

“Bu kadar kadın niye kendilerine bir numara gibi davranılan bir yere geliyorlar?”

Arkasını döndüğünde yaşlı bir kadın elinde kahve fincanı ile ona bakıyordu. Yavaş adımlarla kendi sandalyesine oturdu.

“Çünkü daha iyi bir seçenek yok. Başka şansları yok da ondan.”

Akif boğazını temizledi ve önündeki mikrofonu açtı.

“Herkese iyi sabahlar dilerim. Rutin kredi kontrolü başlamış bulunmaktadır. 136 numara! Kontrol için bekleniyorsunuz.”

Paylas:
error0
fb-share-icon20
Tweet 20
fb-share-icon20

Lagari Konuk

İnfo@lagaribilimkurgu.com adresine yazı gönderip konuk yazar olarak yer alabilirsiniz.

Bir cevap yazın