Bilim & Teknoloji

Bilinen Evrenin En Tuhaf 10 Gökadası

Galaksi veya gökada, kütleçekimi kuvvetiyle birbirine bağlı yıldızlar, yıldızlararası gaz, toz ve plazmanın meydana getirdiği yıldızlararası madde ve şimdilik pek anlaşılamamış karanlık maddeden oluşan sistemdir. Örneğin Güneş Sistemimiz, 100 milyardan fazla başka yıldız içerdiği düşünülen Samanyolu galaksisinin bir parçasıdır ve güncel tahminlere göre evrenin bütününde iki trilyondan fazla farklı galaksi içerdiği düşünülmektedir.

Çoğu galaksi, iyi tanımlanmış sınıflandırmalara girer veya Samanyolu gibi spiral şekilli, eliptik ya da düzensiz şekillidir. Bununla birlikte, tüm sınıflandırma girişimlerine meydan okuyan bazı galaksiler vardır. Bazı garip ve tuhaf galaksiler, diğer daha büyük ve bazen daha az kütleli nesnelerle çekimsel etkileşimlerin sonucu olsa da, hepsinin ortak bir yanı vardır; tüm bu nesneler gerçek ve somut olsa da hepsi bir sanatçının izlenimlerinden oluşuyor gibi.

Ne kadar uzak olursa olsun görsel olarak etkileşime geçtiğimiz bu galaksilerin en garip ve tuhaf olanlarını bilinen evren çerçevesinde sizler için listeledik.

The Black Eye Galaxy (M64)

Bir galaksinin kötü bir görünüm alması mümkünse, M64 Gökadası buna mükemmel bir örnektir. Renkli galaksiler bol olmasına rağmen, bu galaksi 1950’lerin gösterişli bilimkurgu dergisi kapaklarını güçlü bir şekilde anımsatıyor. Dünyadan 17 milyon ışık yılı uzaklıkta olan Siyah Göz Gökadası Berenis’in Saçı takımyıldızı yönünde bulunan bir çubuksuz sarmal gökadadır. Gökadaların çoğunda olduğu gibi, M64’deki yıldızlar da aynı yönde bir yörüngede dönmektedir ve Hubble fotoğraflarında bunun saat yönünde olduğu görülmüştür. Fakat daha sonra yapılan incelemeler sonrasında Gökadanın dış bölgedeki yıldızlararası gazın, iç bölgedeki yıldız oluşturan gazın tam tersi yönde döndüğü keşfedilmiştir.

Pigott tarafından 23 Mart 1779 tarihinde ve ondan bağımsız olarak Johann Elert Bode tarafından 4 Nisan 1779 tarihinde keşfedilen Gökadayı Charles Messier, 1780 yılında kataloğuna eklemiştir.

The Southern Pinwheel (M83)

Evrende bir çok güzel galaksi vardır, ancak Messier 83 olarak da bilinen bu galaksi, güzellik sadece bakanın gözünde olsa bile en güzel galaksiler arasında yer alıyor. Bununla birlikte, bu galaksiyi kendine özgü kılan, içinde meydana gelen çok sayıda süpernova patlamasıdır. Fakat bu çok sayıdaki süpernovaların nedenleri açıklanamamıştır. Gökadanın sahip olduğu pembe renk, çevredeki toz ve gaz bulutları üzerinde hareket eden milyonlarca genç, yeni yıldızın ürettiği muazzam miktardaki UV ışığının sonucudur.

Yaklaşık 15 milyon ışık yılı uzaklığında olan M83, gökyüzünde çubuklu sarmal gökadalar içerisinde en yakın ve en parlak olanıdır, güçlü bir dürbün ile kolayca gözlemlenebilir.

Sombrero Gökadası (M104)

1767 Mart ayında Pierre Méchain tarafından keşfedilen M104, Başak takım yıldızı yönünde bulunan Çubuksu Sarmal sınıfında yer alan bir gökadadır. Parlak bir çekirdeği, alışılmadık derecede büyük bir merkezi şişlik ve eğik diskinde önemli bir toz şeridi vardır. Karanlık toz şeridi ve şişkinliği bu gökadaya Meksika Şapkası yani sombrero görünümünü verir. Çevresindeki toz şeridiyle profesyonel gökbilimcilerin dikkatini çeken Gökada, +8.3 değerindeki parlaklığıyla da amatör teleskoplarla gözlenebilir.

Centaurus A (NGC 5128)

Erboğa A veya Centaurus A, Erboğa takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 35,87 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan bir merceksi veya dev eliptik gökadadır. James Dunlop tarafından 29 Nisan 1826 tarihinde keşfedildilmiştir. Daha sonra Halton Arp tarafından görüntülenerek Tuhaf Gökadalar Atlası’na eklenmiştir.

Gökada, merkezinde 55 milyon güneş kütlesine eşdeğer bir kütleye sahip bir süper kütleli kara deliği barındırmaktadır. Gökyüzündeki en parlak beşinci gökada olan Centaurus A bu özelliğiyle de amatör gökbilimcilerin hedefi haline gelmektedir.

NGC 474

Karmaşık bir yapıya sahip olan NGC 474 ilk olarak William Herschel tarafından keşfedilmiştir. Görsel olarak harika bir deneyim sunan NGC 474’ün bu güzelliğinin arkasında yatan bir neden vardır; kendisine çok yakın bir gökada olan NGC 470 ile etkileşimde bulunan NGC 474 böylelikle alışılmadık bir yapıya sahiptir. Bu iki gökada daha sonra Eşmerkezli Halkalara Sahip Gökadalar kategorisi adı altında Tuhaf Gökadalar Atlası’na dahil edilmiştir.

Arp 87 (NGC 3808A / NGC 3808B)

Galaksiler arasındaki çarpışmalar nispeten yaygın olsa da, Arp 87 Gökadaları öyle değildir. Bu iki galaksi, NGC 3808A ve NGC 3808B arasındaki etkileşim birkaç milyar yıldır sürüyor ve büyük olasılıkla birleşene kadar da birbirlerinin etrafında sallanmaya devam edecekler. Ancak şu an için, yıldızların, gazların ve tozun hafif salınımıyla bağlı durumdalar.

Yaklaşık olarak 329 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan bu iki gökada İngiliz Astronom  William Herschel tarafından 10 Nisan 1785 tarihinde keşfedildi.

Antennae Galaxies (NGC 4038/NGC 4039)

Bu gökada, galaktik ölçekte bir birleşmenin başka bir örneğidir ve iki galaksi olduğunu anlamanın tek yolu, önceden ilgili galaksilerin çekirdeği olan iki büyük parlak sarı bloğun varlığıdır. İki galaksinin çarpışması sonucu ortaya çıkan Antennae Gökadaları iki adet süpernovaya ev sahipliği yapmaktadır. 

William Herschel tarafından keşfedilen ve Samanyoluna 65 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan gökadanın iki çekirdeği zamanla birbirleriyle çarpışarak devasa bir galaksi olma yolunda ilerlemektedir.

The Porpoise Galaxy (Arp 142)

Bu ikili gökada, fiziğin sanata dönüşmesi gibidir adeta. Arp 142, 325,5 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan ve NGC 2937 ile olan etkileşimi sonucu yapısı bozulmuş düzensiz gökadadır. NGC 2936’nın etrafındaki gaz ve toz bu yakınlaşmanın etkisiyle sıkışmış ve genç mavi yıldızları ortaya çıkarmıştır. 

Alman astronom Albert Marth tarafından 3 Mart 1864 tarihinde keşfedildilen NGC 2936 ve NGC 2937’nin muhtemelen yaklaşık bir milyar yıl sonra tamamen birleşeceği ve böylece daha büyük bir gökadanın ortaya çıkacağı düşünülmektedir.

NGC 660

Fotoğraflarının çekildiği milyonlarca galaksi arasında, bu türden yalnızca bir düzine kadar galaksi bilinmektedir.  Mevcut araştırmalar, karanlık madde veya enerjinin bu türdeki diğer galaksiler etrafında benzer halkaların oluşumunda herhangi bir şekilde yer alıp almadığını görmek için kutup halkasının davranışına odaklanmıştır.

Balıklar takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 24 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan bir çubuklu sarmal gökada olan NGC 660, Wilhelm Herschel tarafından 16 Ekim 1784 tarihinde keşfedilmiştir. M74 Grubu’nun bir üyesi olan NGC 660, birkaç kutup halkalı gökadadan da biridir.

Hoag’s Object (PGC 54559)

Hoag cismi ya da Hoag nesnesi, bilinen türüyle halkalı bir gökadadır. Bu gökadanın görünümü ve onun narin yapısı, birçok gökbilimciyi büyülediği gibi amatör gökbilimcilerinin nefesini kesecek türdendir.

Yaklaşık 600 milyon ışık yılı uzaklıkta Yılan takımyıldızında bulunan bu gökada Samanyolundan biraz daha büyüktür. Hoag’s Object, sarı çekirdeği ve onu çevreleyen mavi yıldızların oluşturduğu bu mükemmel halkasıyla hayalleri süslüyor.

Kaynak

Paylas:
error0
fb-share-icon20
Tweet 20
fb-share-icon20

Lagari Konuk

İnfo@lagaribilimkurgu.com adresine yazı gönderip konuk yazar olarak yer alabilirsiniz.

Bir yanıt yazın