Crying Suns: Keşfe Hazır Mısınız?

2019 Eylül ayında piyasaya çıkan Crying Suns, gerçek zamanlı Rogue-like strateji oyundur. Oyunun geliştiricisi Alt Shift ve yayıncısı ise Humble Games’tir. Crying Suns, Faster Than Light ve Everspace benzeri bir oyundur. 

Oyuna Giriş

Oyun, zengin evrenlere sahip. Bu evrenlerde dolaşırken hem kendi karakterimiz hem de geçmiş hakkında birçok bilgiye erişmiş oluyoruz. Oyuna, kendi türüne OMNI denilen bir yapay zekânın bizleri bulunduğumuz kabinden çıkarmasıyla başlıyor. Oyunun açılış sahnesi, bir tür ön gösterim gibi oyuncuya kim olduğunu ve neden uyandırıldığını anlatıyor. 

Bizi uyandıran ve rehberlik edecek olan yapay zekânın adı “Kaliban”, oyunda canlandırdığımız karakterin adı “Amiral Ellys Idaho”dır. Uyandırıldığımızda yedi yüz yıl süren barış dönemi bitmiş ve Galaktik İmparatorluk yıkılmış durumdadır. Bu yıkılmanın en büyük sebebi ise OMNI denilen yapay zekâların bir anda kapanmaları ve düzenin bozulması olarak bize iletiliyor. Aslında bizler Amiral Idaho’nun uykuda bekletilen bir klonuyuz ve bizim gibi yüzlerce klon bulunmakta. Uyandırıldığımız gezegenin adı GEHENNA, bizi uyandıran Kaliban ise türünün tek örneği olan “OMNI Guardian”dır. OMNI’nin açılımı ise “Mechanical NEO-N Intelligence” ve İmparator Obenor tarafından icat edilmiştir. Uyandırılış amacımız ise diğer OMNI’leri bulup tekrar aktive etmek. Bunun için de evrende bulunan sektörleri dolaşıp keşfetmemiz gerekmektedir.  

Hikâyeye çok güzel bir giriş yaptıktan sonra gemimizi ve 2 adet mürettebatımızı seçip yolculuğumuza başlıyoruz. Her sektörün giriş ve çıkış noktası bulunmakta. Her sektörün sonunda başka bir ağ geçidi bulunuyor ve bu geçitlerde zorlu düşmanları alt etmemiz gerekiyor. 

Aslında oyunun içinde biraz da rol yapma unsurlarının olması beni kendisine çekti. Aşırı detaylı olmasa da karşılaştığımız kişilerle yaptığımız sohbetlerden birçok şey öğrenebiliyoruz. Sistemler arasında ilerlerken yardım isteyen sivil bir gemiyle karşılaşabilir ve seçim yapmak zorunda kalabiliriz. Ya da bir savaşın içine direkt dalabiliriz. Gezegenlere seferler başlatmak gibi rastgele gelişen bu durumlar oyuna tat katmakta. Sektörlerin sahip olduğu “Anomali” seviyesine göre karşılaşılan tehditler fazla veya daha az olabilir. 

Crying Suns: Kısaca Savaş ve Diğer Mekanikler

Savaşlar altıgenlere ayrılmış arenada gerçekleşir. Gemimiz ve düşmanımız farklı köşelerde yer alır. Savaşta canımızı “Hull” kısmından görebiliyoruz. Savaşta bizlere yardım eden ve gemimizin “Dock” kısmında yer alan daha küçük savaş gemilerimiz bulunmaktadır. 4 farklı savaş gemisi bulunuyor. Bunlar; Dron, Fighter, Frigate ve Cruiser. Her bir geminin birbirlerine karşı sağladıkları birçok üstünlükleri bulunmakta. Oyunda en güçlü gemi gibi bir kavram bulunmuyor, bu da bizleri her savaş için farklı bir strateji kullanmamız için yönlendiriyor. Savaş sırasında saldırı ve savunma arasındaki dengeyi iyi kurmanız gerekmektedir. Oyunun kolay zorluğunda bile dikkatsiz davrandığınızda, geminizin çok kolay yok edildiğini görmek insanı biraz üzüyor.  

Savaşların yanında dikkat etmemiz gereken en önemli konu tabii ki kaynaklarımız. Yakıt olarak kullanılan Neo-N, nakit olarak kullanılan “Scrap”  ve komandolarımız kontrol etmemiz gereken kaynaklardır. Yakıtları; her sistemin güneşinden, savaşlarda ganimet olarak veya yardım ettiğimiz gemilerden elde edebiliriz. Her sistem arasında yapacağımız seyahatler 1 Neo-N maliyetindedir. Yakıtımızın bitmesi durumunda oyunu kaybetmiş sayılıyoruz. Para olarak kullanabildiğimiz Scrap ile hasarlarımızı onarabilir, mürettebatımızı iyileştirebilir veya gemi için geliştirmeler alabiliriz. Harcamalarımızı dengeli yapmadığımız durumda ise yine ilerleyen sektörlerde zayıf düşecek ve yenilmeye mahkum olacağız. Kaynakları yenilemenin başka bir yolu ise gezegenlere keşif seferleri düzenlemektir. Bu keşiflere gönderdiğimiz personele göre kazançlarımız ve kayıplarımız değişmektedir. Bir keşif seferi başlatıldığında harita üzerinde bulunan bir hat üzerinde devam eder ve bir çıkartma bölgesine gelene kadar devam eder. Seçimlerimizi doğru yapmazsak eğer oyun bizi çok sert şekilde cezalandırıyor. Sefer sırasında belirli noktalarda personelinizi o gezegenden hemen çıkartabiliyorsunuz. Eğer imkânınız yoksa ekranda personellerinizin ölmesini çaresiz bir şekilde izliyorsunuz. 

Son Değerlendirme

Oyun hakkında söyleyeceklerimi toparlayacak olursam; pek benim sevdiğim tarzda bir oyun değildi, o yüzden çok sevemedim. Oyunu tamamen bitiremedim çünkü bu tarz oyunların yüzlerce farklı sonu bulunmakta. Oyunun sonunu görmek için vermeniz gereken saatleriniz ve taş gibi sabrınız olmalı. Maalesef o sabır da bende yok. Bu yüzden Rouge-like oyunlarla aram pek iyi değil.

Oyunun arayüz, sanat ve bölüm tasarımı kısmı özellikle çok iyiydi. Oyunu yönettiğimiz ekranda karşımıza çıkan görseller çok etkileyiciydi. Pixel art sevmeyen arkadaşlar için çok etkileyici olmayabilir bu söylediklerim. Müzikleri ise pek hoşuma gitmedi. Bir yerden sonra kabak tadı vermeye başladı. Normalde oyun müziklerini çok sevmeme rağmen sevemedim.