Bilim & TeknolojiGenel

Geleceğin Yapay İnsan Türleri – 5 : İnsansı Yapay Zekâ

Yapay zekâ ve bilince sahip insansı robotlar gelecekte yeni bir insan türü olarak ortaya çıkabilir mi?

Yapay Zekâ Dünyayı Nasıl Ele Geçirebilir? makalemizde insansı yapay zekânın potansiyel risklerine değinmiştik. Ancak burada konuyu biraz daha açmak ve sizinle beyin fırtınası yapmak istiyorum. 

Son yıllarda yapay zekâ ile ilgili pek çok şey konuşuldu tartışıldı ve tartışılmaya da devam ediyor. 

Yapay zekâ teknolojisi o kadar hızlı ilerliyor ki artık müzik yapan, tablo gibi resim yapan, makale yazabilen, insanlar gibi sohbet edebilen yapay zekâ örnekleri ile karşılaşıyoruz. Ancak yapay zekâ hâlâ bizim bildiğimiz anlamda ne yaptığının farkında değil.

İnsanların duygularını anlayıp yine duygusal tepkiler verebilen bilinçli yapay zekâ henüz başarılamadı.

Bilinçli yapay zekâ başarıldığı zaman insanların ondan beklentisi; öncelikle onunla sohbet ederek birlikte çalışabilmek, onun çözümlerinden ve yorumlarından faydalanabilmek ve en önemlisi bizim hesaplama ve sonuç üretme işini kendisine devrettiğimiz, hiç hata yapmayan güvenilir bir işçi ya da iş ortağı olması.

Daha sonra bilinçli bir yapay zekâdan bizimle konuşmasını, bizi anlamasını bekliyoruz ve kendiliğinden bir şeyler yapmasını istiyoruz. 

Mobilya mı lazım? Konuşarak tarif edelim tasarlasın sunsun, biz onaylayınca ister üç boyutlu yazıcıdan çıkarsın, isterse atölyede kendisine bağlı çalışan makinelerle robot kollarla üretsin. Satıyorsak paketlesin hatta göndersin.

Şirketimizin web sitesinden insanlarla sohbet etsin, pazarlık yapsın, sipariş alsın, telefonlara baksın.

Karnımız mı acıktı? Evdeki malzemelerle bize istediğiniz yemeği mükemmel bir kıvamda yapsın ya da dışarıdan kendisi sipariş versin, siparişi teslim alsın, ödemeyi yapsın.

Güvenlik mi istiyoruz? Evimizin önünde ya da sokağımızdaki güvenlik kamerasından ve sensörlerden gelip geçen insanları incelesin, olağandışı bir durum tespit ettiğinde hem bize hem de güvenlik güçlerine haber versin.

Daha da ötesinde bizimle sohbet eden, dertleşen bir arkadaş, bir sırdaş olsun. İstersek evimizde istersek akıllı telefon ya da bileklik gibi sürekli üzerimizde taşıdığınız bir şekilde her yerde.

Diğer yandan insanlar bilinç sahibi hatta duyguları olan robot sevgililer, eşler ya da seks partnerleri de istiyorlar.

Bu noktada belki de bilinçli yapay zekâ ile insansı yapay zekâyı birbirinden ayırmak gerekiyor. Bilinçli yapay zekâ insansı yapay zekâyı da kapsayan bir üst kategori olabilir. 

Bilinçli yapay zekâda bir çeşit otomasyon, hizmet odaklı olmak ve bunu en kusursuz şekilde yapmak hedefi söz konusu. İnisiyatif alma ve karar vermede hep bu hedef ön planda tutuluyor. Star Wars filmindeki R2-D2 gibi bilinçli yapay zekâlı bir robot da aslında bu şekilde bir hizmet robotu. 

Ancak insansı yapay zekâda durum farklı olabilir. İnsansı yapay zekâ çalışmalarında insan beyni, düşünme şekli ve insan davranışları taklit edilerek bir çeşit insan simülasyonunun yaratılmak istendiğini görmemiz gerekiyor.

Bu simülasyonun bilgisayar ortamında olması gerçek anlamda insansı olmasına yetmiyor. Aynı zamanda bir insan gibi de görünmesi ve insan gibi davranması gerekiyor.

İnsansı Robot Ne Kadar İnsansı Olabilir?

İnsansı yapay zekâyı konuşmaya başladığımızda ilk soracağımız soru; ‘Ne kadar insansı?’ şeklinde olabilir. Cevap ise; yaratılan simülasyonun görünüşü, davranışları ve tepkileri ne kadar insana benziyorsa o kadar insansı.

Gerek bilim insanları gerekse sıradan insanlar için, kendisinin ve çevresinin farkında olmak, inisiyatif kullanmak gibi özellikler yanında duygusal tepkiler verebilmek ve empati kurabilmek özelliklerinin olması da insansı yapay zekâdan bekleniyor.

Belki de bizim gibi hayal kurması, bizim gibi umutları, gelecek hayalleri, hayattan beklentileri olması beklenebilir. 

İşin içine duygular girdiği andan itibaren sevinç, mutluluk gibi olumlu duyguların yanında üzüntü, kızgınlık ve kıskançlık gibi olumsuz duygular da söz konusu olacaktır. 

Bu durumda ister istemez iyi bir simülasyondan beklendiği gibi her insanda olan tüm duygusal tepkilerin benzerlerini yapay zekâya sahip insansı robotlarda da görmeye başlayabiliriz. 

Varsayımsal olarak insansı yapay zekâya sahip bir robotun insanlar gibi duygusal tepkiler gösterebilmesi için bir olayla karşılaştığında nasıl tepki vereceğine, temelde insanların ortak değer yargılarını referans alarak kendiliğinden karar vermelidir. Örneğin birisi ona sevgi sözcükleri söylediğinde insanlar gibi olumlu tepkiler göstermeli, birisi onunla alay ettiği ya da ona hakaret ettiğinde olumsuz duygular içerisinde olmalı ve buna göre tepki vermelidir. Yapay zekâ burada karşılaştığı durumun olumlu ya da olumsuz olduğuna insanların genel değer yargılarına bakarak karar verecektir.

Dahası bir insan gibi özgür iradesi, kendi tercihleri ve insanların değer yargılarından bağımsız olarak kendi değer yargıları olmalıdır. Ancak o zaman bir kişilikten, özgür bir bilinçten söz edebiliriz. Tepkilerinin bir yazılımcı tarafından kodlandığı bir yapay zekânın olaylar karşında verdiği tepkilerin bilinçli tercihler sonucunda verilmiş kararlar ve tepkiler olduğunu söyleyemeyiz. Dolayısıyla bu durumda bir kişilikten söz edemeyiz.

Böyle bir yapay zekâ gelecekte başarılırsa yine insanlığın ortak değerleri ve standartlarını referans alan bir robot empati özelliği sayesinde bir insan gibi muamele görme isteği, hak aramak gibi davranışlar içerisine de beklenebilir.

İnsansı robotlar ortaya çıktığında bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz robot insan ilişkilerine dair çeşitli senaryolar gelecekte gerçekleşebilir. Bir insan için tanımlanmış standart yaşam konforu insansı bir robot için de talep edilebilir bir şey haline gelebilir.

Geçmişte yaşanan ırkçılığa benzer ayrımcılıklar robotlar için de yaşanabilir gelecekte. Bir robot milleti sonrasında da insan-robot ayrımcılığı ortaya çıkabilir.

Matrix ve Animatrix gibi filmlerde insan-robot çatışması sonrasında ortaya çıkan distopik dünya çok güzel anlatılmıştır.

İnsansı robotlar bizlerden daha zeki olurlarsa yönetim pozisyonlarında onlar yer alabilirler. Ancak insanlar gibi duygusal tepkiler gösteren bir robotun adil bir yönetim sergilemesi garanti edilebilir mi bilinmez.

İnsansı robotlar, bilinç sahibi hizmet robotlarının aksine insanlar için daha güvenilmez ve sıkıntılı olabilirler. Çünkü insanlar gibi yalan söyleyebilirler, aldatabilirler, hata yapabilirler, çıkarları için insanların mutluluğunu göz ardı edebilirler. 

Daha da kötüsü; bizden daha zeki, bizdeki beş duyuya ek olarak farklı sensörleri bulunan, internete bağlı olduğu için her an istediği veriye ulaşabilen, her şeyi bilen her şeyi duyan bir varlık halinde de olabilir.

Ancak belki de tam tersi olarak, insanların en yakın arkadaşları, müttefikleri, eşleri olabilirler. İnsanlar gelecekte yapay zekâlı insansı robotlarla birlikte yaşayabilmek için gerekli hazırlıkları yaparlarsa bu yapay insanlar insanların en yakın müttefikleri olabilirler belki de.

İnsanları anlamaya odaklanmış ve insanlığın iyiliğini isteyen bir yaklaşım içinde de olabilirler. İnsanlar insansı robotlarla vakit geçirmeyi diğer insanlarla vakit geçirmeye tercih edebilirler.

Geleceğin İnsansı Yapay Zekâ Robotlarına Hazırlık

Şimdiden dünyada ve ülkemizde yapay zekâya sahip makinelerin ya da cihazların insanlarla etkileşiminden doğacak sosyal-ekonomik ve psikolojik durumlar için hukuk alanında tartışmalar başladı.

Sanat camiası bir yapay zekânın sanat adına ürettiği şeyin gerçekte bir sanat eseri olup olmadığını tartışırken, hukukçular yapay zekânın ürettiği eserlerin telif hakkının kimde olacağını, yapay zekâlı makinelerin verebileceği hasarlardan kimin sorumlu olacağını, internete bağlı olarak çalışan yapay zekâya sahip cihazların sizden ve ortamdan topladığı verilerin nasıl kullanılacağı hatta “robotlarla evlilik” gibi daha pek çok farklı konuyu tartışıyorlar.

Aşağıdaki görsellere tıklayarak İzmir ve İstanbul barolarının konuyla ilgili videolarını izleyebilirsiniz.

İzmir Barosu Bilişim Hukuku Seminerlerinde yapılan konuşma. Robot ve Yapay zekâ ile İlgili Hukuki Sorunlar – Dr.Armağan Ebru BOZKURT-YÜKSEL
İstanbul Barosu Yapay Zekâ, Robotlar ve Hukuk Konferansı
İstanbul Barosu Yapay Zekâ, Robotlar ve Hukuk Konferansı

İnsansı robotlar ortaya çıktıktan bir süre sonra insansı robotların bilinç ve zekâ seviyeleri ile birlikte davranışlarını ve yetkilerini yöneten ve sınırlayan bazı kurallara tabi olabilirler.

Çeşitli zekâ ve bilinç seviyesine sahip robotlar insanlarla birlikte olmaya başlayabilirler. Belli bir amaç için üretilen insansı robotların davranışları kontrol altında tutulabilir. Farklı kategorideki robotlar farklı muamale görebilir, belki de bazıları insanlara benzer haklara sahip olabilirler. Bu açıdan baktığımızda gelecekte insanların çevresinde çeşitli kategorilerde robotlar olabileceğini söylemek mümkündür.

Sokakta, bir alışveriş merkezinde robotlarla karşılaştığımızda ya da bir robotu satın alırken ya da bir iletişime gireceğimiz zaman hangi kategoride olduğunu bilmek gerekecektir. Robotların üzerinde hangi kategoride olduklarını gösteren birtakım işaretler olabilecektir. 

Robot Etiği ve Robot Hakları

Bugünlerde her yerde konuşulup tartışıldığı üzere orta ve uzun vadede insanların yaptıkları hizmet işlerini robotlar yapmaya başlayacakları öngörülüyor. Süreç, belli işleri programlandığı şekilde yapan hizmet robotlarına, oradan yapay zekâlı inisiyatif kullanabilen bilinçli robotlara, en sonunda da duyguları ve kişiliği olan insansı robotlara doğru ilerleyecek gibi görünüyor.

Belli bir hizmet için kullanılacak robotların bazılarının insansı olması tercih sebebi olabilir. Özellikle insanlarla birebir ilişki içerisinde çalışacak olan robotlar.

İnsansı robotlar ne kadar insanlar gibi davransalar da üretilip satılacakları için aynı zamanda yeni bir kölelik türü de ortaya çıkarabilir. Günümüzde hizmet sektöründe çalışanlar işlerini bırakarak başka işlerde çalışmakta özgürler. Ancak insansı robotların bu hakları olmayabilir.

İnsansı robotların bize daha iyi hizmet edebilmeleri için bizi anlamalarını ve duygusal tepkiler vermesini istiyoruz.  Örneğin bir öğretmen ya da bebek bakıcısı robotunun şefkatli olmasını, bir danışma robotunun güler yüzlü, samimi olmasını, bizi iyi anlayarak en sağlıklı şekilde bizi yönlendirmesini bekleriz. The Passengers filmindeki barmen robotu hatırlayın. O çok iyi bir örnektir.

the passengers bartender
The Passengers Bartender

Yapay zekânın duygularımıza hitap edebilmesi için bizi iyi tanıması ve bize özel tavır ve davranışlar geliştirmesi gerekir. Evimizin içerisinde çalışan insansı robot bize annemizden ya da eşimizden daha yakın olabilir ve bu anlamda çok daha geniş bir görev tanımı olabilir. Blade Runner 2049 filmindeki “joi” gibi.

Blade Runner 2049

Bunun için çevresini ve bizi daha iyi tanıyıp anlayabilmesi için düşünme ve yorumlama yeteneği de vermek zorunda olabiliriz.

Düşünen, anlayan, karşılaştıran bir zihnin doğru-yanlış, iyi-kötü ile ilgili konularda bazı fikirlere sahip olması beklenebilir. O zaman sadece insanlar için geçerli olan standart iyilik ve konforu kendisi için de isteyebilir belki de.

Robotlar için bu talep belki de ilk önce insanlardan gelecek. Daha şimdiden bazıları, bilinç sahibi makinelerin elektronik kişiliğe sahip olması gerektiğini savunuyorlar

Hem robotlar hem de bazı insanlar insansı robotların köle gibi kullanılmasına karşı çıkabilirler. 2015 yılında Boston Dynamics’in köpek robotu ‘Spot’u tekmeleme videosuna bazı hayvan severler tepki göstermişlerdi. Bugün Sophia’ya aynı dayanıklılık testi yapılsa muhtemelen tepkiler daha da büyük olabilir.

Dolayısıyla duyguları olan insansı robotlar için gelecekte robot hakları söz konusu olabilir. Süreç içinde insanlar ile aynı haklara sahip yeni bir tür ortaya çıkması mümkün hale gelebilir. Robotların insanlara insanların da insansı robotlara davranışlarını düzenleyen kurallar ortaya çıkabilir.

Ancak robotlar robotları üretmeye başladıklarında ise hak ve eşitlik meselesi çok daha farklı boyutlara ulaşabilir. Günümüzde kod yazabilen yapay zekânın ilk versiyonları çıkmaya başladı bile. Microsoft ve Cambridge Üniversitesi araştırmacıları kod yazabilen bir yapay zekâ geliştirdi. DeepCoder adı verilen bu yapay zekâ aynı zamanda öğrenme yeteneğine sahip.

Günümüzde insansı robotları yeni bir insan türü olarak kabul etmeye hazır değiliz. Robotlar bizim için birer eşya olmak zorunda. Duygusal tepkiler veren bir eşyayı henüz aklımız almıyor.

İnsanlar gibi davranan başka bir şeye karşı nasıl davranacağımızı ya da onun bize nasıl davranacağını ancak bilimkurgu eserleri ile tahmin edebiliyoruz.

İnsansı robotlar insanlar için belki çok büyük bir hata belki de insanlara büyük bir seviye atlatacak devrimsel bir buluş olabilir. Bunu şimdiden tahmin etmek zor ama olası riskler için şimdiden önlem almak zorundayız.

İnsanların gelecekte insansı robotlarla olan ilişkilerini düzenlemek için sosyolojik ve hukuksal açıdan şimdiden hazırlık yapılması çok önemli.

Şu bir gerçek ki; insanların gittikçe artan konfor standartlarını karşılamanın en iyi yollarından birisi bilinçli makinelerdir. Kaçınılmaz olarak yapay zekâya sahip bilinçli makineler bir süre sonra insanların her alanında yerlerini alacaklar. Bu gerçekleştiğinde belki de acı, üzüntü, kızgınlık gibi olumsuz duyguları olan bir makinenin yapılmaması gerektiğine karar verilecek. Belki de insansı robot yapmak yasaklanacak.

Siz ne dersiniz?

Bu konu çok geniş ve tartışmalı bir konu. Lütfen konu hakkındaki görüşlerinizi sosyal medya üzerinden bizimle paylaşın.

Bir sonraki yazı; İnsansı robotlar ve cinsellik. Bizi takip edin..

Paylas:
error0
fb-share-icon20
Tweet 20
fb-share-icon20
Özkan Bavlı

Özkan Bavlı

Su ürünleri mühendisi, yazılımcı, tasarımcı, fütürist, yazar. Bilim ve teknolojiyi takip ederim, geleceğin dünyasını hayal etmeye çalışırım.

Bir yanıt yazın